Most Popular

PAYLAŞIMLAR

18 Ağustos 2015 Salı

Yetenekleriyle Dikkat Çeken Gelecekleri Parlak 20 Türk Genci

Yetenekleriyle Dikkat Çeken Gelecekleri Parlak 20 Türk Genci




Etkileyici bir yeteneğe veya zekaya sahip olsanız da asıl önemli olan bunları kullanabileceğiniz imkanlara sahip olmak. Belki de bu içerikteki pek çok genç yeteneğin yurt dışında iyi şeyler yapmaya çalışması bu yüzdendir. Eğitim ve destek olmadan ne yazık ki genç yetenek yetiştirmek çok mümkün değil. Eğitim şart!

1. Astronot Adayı Halil Kayıkçı (20)

Astronot Adayı Halil Kayıkçı (20)

Apollo Uzay Akademisi'ne kabul edilen ve uzaya gidecek en genç Türk astronot adayı. İTÜ Uzay Mühendisliği Bölümü'nde okuyan Halil, Lynx adlı mekikle uzaya çıkarak yerküreyi uzaydan izleyebilecek ve astronot unvanını resmen hak edecek. Halil,"Ailemi, arkadaşlarımı ve ülkemi temsil etmekten dolayı gururlu ve onurluyum." diyor.

2. Meclis Üyesi Şerife Gül Alıcı (22)


Meclis Üyesi Şerife Gül Alıcı (22)
Türk kızı, İsveç'te Stockholm’de en genç meclis üyesi olarak seçilmeyi başardı. İsveç'te doğup büyüyen Gül Alıcı, İsveç'e göç etmiş bir işçi ailenin kızı olarak dünyaya geldi. Amacının uzun yıllar siyaset yaparak önemli yerlere gelmek olduğunu söylüyor. 22 yaşında tek başına kimseden destek almadan neler yaptığını bizlere gösteren Gül, sana asıl bizim meclisin çok ihtiyacı var, haberin olsun.

3. Yazılımcı Mert Erdir (21)


Yazılımcı Mert Erdir (21)

Mert, 2011'de 17'sindeyken Apple'ın bir açığını yakalayarak sosyal medyada ve dünya çapındaki popüler site ve bloglarda adından sıkça söz ettirmişti.
Şimdi bir üniversite öğrencisi ve kız arkadaşı Nisan ile birlikte dünyayı değiştireceklerine inandıkları bir yazılım üzerinde çalışıyorlar. Projenin gerçekten büyük bir değişim getireceğini söyleyebiliyor: "Yapay zeka ile ilgili, dünyadaki tüm cihaz kullanıcılarının hayatlarını değiştirecek ve büyük düşündüğümüzde insanlığa büyük bir katkı sağlayacak nitelikte, dev bir soruna basit ve sade bir çözüm."
Biz de bu hayatımızı değiştireceği söylenen fikri merakla bekliyoruz.

4. Rüzgar Sörfçüsü Fulya Ünlü (19)


Rüzgar Sörfçüsü Fulya Ünlü (19)
Alaçatı'da, "kurs yanmasın" diye abisinin yerine 2007 yılında başladığı rüzgar sörfünde iki kez üst üste genç bayanlar dünya şampiyonluğunu kazandığı için onu ayakta alkışlamamız gerekir. Büyükler Kategorisi'nde 3.lük elde ederek podyum gören en genç Türk sporcu oldu üstelik. Antrenörü olan milli sörfçü Çağla Kubat'ı bile aldığı dereceyle geçmeyi başarmıştı. PWA Genç Bayanlar Kategorisi'nde lider olan sporcumuzun arkasında olduğumuzu belirtelim. Başarıları daimi olsun.

5. Futbolcu Enes Ünal (18)


Futbolcu Enes Ünal (18)

28 yaşındaki Arda Turan'ın Barcelona'ya transferi büyük başarıdır elbet ancak 18'indeyken Manchester City'ye transfer olabilmenin daha etkileyici olduğu gerçeği var. Şu anda Genk'e kiralık giden Enes, Bursaspor altyapısında 108 maçta 181 gol atmıştır ki bu da maç başına 1.68 ortalama eder. Müthiş bir istatistik!
2013-2014 sezonunda -16'sındayken- attığı gol ise Türkiye Süper Ligi'nde gol atan en genç futbolcu unvanını almasını sağladı. Ayrıca The Guardian gazetesinin hazırladığı "gelecek vadeden futbolcular" listesinde de kendine yer bulmuştu. Umarız ki gidişatı istikrarlı olur.

6. Fizyoterapist Yunus Ersel Babagil


Fizyoterapist Yunus Ersel Babagil

Real Madrid Futbol Kulübü’ne fizyoterapist, yönetici ve mimar yetiştiren Real Madrid Graduate School’a yüksek lisans eğitimi için bugüne kadar kabul edilen tek Türk olma başarısını göstermişti. Diplomasını ise Real Madrid Santiago Barnabeu Stadyumu'nda düzenlenen törenle Kulüp Başkanı Florentino Perez’den alacak. Stajını Real Madrid futbolcularıyla yapabilmek herkesin harcı değil ne de olsa.

7. Tenisçi İpek Soylu (19)


Tenisçi İpek Soylu (19)
16'sında Wimbledon'da gençler kategorisi ana tabloda oynayan ilk Türk kadın tenisçi olma başarısını göstermişti İpek. 18'ine geldiğindeyse Amerika Açık tenis turnuvası çift kızlar kategorisinde İsviçreli takım arkadaşı Jil Belen Teichmann ile birlikte şampiyonluğun sahibi olmuşlardı. İpek, bu sonuçla Türk tenis tarihinde Grand Slam turnuvalarında bir kategoride şampiyon olan ilk Türk sporcu unvanını elde etti.
Takipçiniz İpek...

8. Furkan Faruk Aslan (15)


Furkan Faruk Aslan (15)
8. sınıf öğrencisi Furkan, bot üzerine monte ettiği sistem ile yürüyerek 9 voltluk elektrik üretmeyi başardı ve bu yöntemle cep telefonlarını şarj edebiliyor. Daha önce küçük çaplı projeler yapan Furkan, öğretmeninin önderliğinde, patent ve girişimcilik başvuru hakkı elde etti. Ayakkabı altına yerleştirdiği mıknatıslı dinamo sayesinde teknolojisini geliştirdiği proje hayata geçirilirse, şarj etmek için priz başında beklemek yerine, yürüyüşe çıkıp her adımda telefonlarımızı şarj edebileceğiz.

9. Ritmik Jimnastikçi Rana Tokmak (18)


Ritmik Jimnastikçi Rana Tokmak (18)

'Altın Kız' lakabıyla anılan Rana, ritmik jimnastikte defalarca şampiyonluğu göğüsledi.Almanya'da bakanlıkça kültürlerarası en genç spor elçisi seçilmesiyle de kendinden söz ettirmişti. 2016 Rio Olimpiyatları’na günde 6 saat çalışarak hazırlanan genç kız, Almanya'dan Türk kızlarına örnek olmaya devam ediyor.

10. Basketbolcu Cedi Osman (20)


Basketbolcu Cedi Osman (20)
U-18 ve U-20 Milli Takımlar'da altın madalya kazanıp turnuvanın en değerli oyuncusu seçilme başarısı gösterdi. 2014'te Yılın En İyi Genç Oyuncusu ödülünü aldıktan sonraki yıl TBL All-Star ekibinde yer aldı. Şimdiden bir yıldız ve geleceği tam anlamıyla parlak görünüyor.

11. Pilot Melahat Çağmır (18)


Pilot Melahat Çağmır (18)

Henüz 15 yaşındayken bir ilki başararak Fransa'nın bu zamana kadarki en genç pilotu olmayı başarmıştı. Tüm Avrupa'da bile en genç olabileceği söyleniyor. İnşaat işçisi babası pilot eğitiminin masraflı olmasına rağmen kızının hayali için yılmamış çalışmış. Yolun açık olsun Melahat.

12. Satranç Ustası Mustafa Yılmaz (22)


Satranç Ustası Mustafa Yılmaz (22)

Satrancın en önemli isimleri arasında olan Mustafa Yılmaz, 17 yaşında büyüklerde Türkiye şampiyonu olmuştu. 20 yaşında 'büyük usta(grandmaster)' unvanını aldı. Şu an en genç 'büyük usta' unvanını elinde bulunduruyor. 10 yaş grubundayken Avrupa üçüncüsü olmuştu. Türkiye'ye yurtdışından ilk madalyayı getiren isimdi. Türk Milli Takımı olarak satranç ekollerinden Rusya'yı yenmeyi başardıklarında çocukluk hayalini gerçekleştirdiğini belirtiyor.
Biz de zekasına saygı duyuyoruz.

13. Geliştirme Programcısı Can Duruk


Geliştirme Programcısı Can Duruk
Google Glass'ı ilk test eden isimler arasında bir Türk vardı. Google'ın finansal destek verdiği bulut bilişim şirketi Uphtere'de çalışan Can Duruk, lise öğrenimini Robert Koleji'nde tamamladı. Daha sonra ABD'nin prestijli üniversitelerinden Carnegie Mellon'da bilişim eğitimi alan Duruk, şu anda Google Ventures'in finansman destek verdiği Silikon Vadisi merkezli bulut bilişim firması Upthere'da geliştirici olarak çalışıyor.

14. Futbolcu Hakan Çalhanoğlu (21)


Futbolcu Hakan Çalhanoğlu (21)

Bayer Leverkusen'da 10 numaralı formayı giyerek takımın beyni konumundaki Hakan Çalhanoğlu'nun Transfer Market değeri 18 milyon Euro'yu buluyor. Onun için yeni Mesut Özil diyorlar, üstelik bu kez milli takım tercihi tam da bizim istediğimiz gibi.

15. Opera Bestecisi Murat Ömür Tuncer (22)


Opera Bestecisi Murat Ömür Tuncer (22)

17 yaşında yazdığı Heykelli Park Bale eseri ile Türkiye Opera literatürüne giren en genç besteci olmuştu. Turkish Society of Canada'nın himayesinde Toronto'nun Mazoleni Salonu'nda Nazım Hikmet şiirinden oluşan "Nereden Gelip Nereye Gidiyoruz" adlı yeni eserini de sergilemişti. Bir 20 yıl sonra dünyaca ünlü besteleri olması umuduyla...

16. Genç Bayan Millî Voleybol Takımları


Genç Bayan Millî Voleybol Takımları

Bu fotoğrafta olan olmayan, yıldız gençlerden U-23 takımına kadar her bir kadın voleybol takımı oyuncumuz Türk sporuna kattığı başarılarla istikrarlı bir şekilde ülkeye gurur yaşatmaya devam ediyor. Bu enerjisi tükenmeyen jenerasyona her spor dalında sahip olmak vardı.

17. Araştırmacı Burak Güzeltürk (28)


Araştırmacı Burak Güzeltürk (28)

Bilkent Üniversitesi ve Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi'nde (UNAM) yürüttüğü akademik çalışmalarda ışık yayan nano malzemeler üretimi üzerinde çalışan bir grupta yer alıyor. Bu teknoloji sayesinde ışık yayan teknolojik ürünler daha verimli olacak ve şarj sorunu daha önemsiz bir sorun haline gelecek. Almanya'da çevre dostu yeşil teknolojiler alanında düzenlenen yarışmada gelecek vadeden 25 kişi arasına Burak Güzeltürk de seçilmişti.
Söz konusu teknolojiyi istediği gibi geliştirebilirse şarj konusunda bir nebze olsun rahat nefes alabileceğiz.

18. Bu genç yeteneğe Muhammed Demirci muamelesi yapılmazsa iyi yerlere gelmesi kesindir.

19. Google Bilim Fuarı Finalisti Elif Bilgin (18)


Google Bilim Fuarı Finalisti Elif Bilgin (18)

Google Bilim Fuarı'na muz kabuklarından biyoplastik üretme projesiyle yarışmaya katılan 16 yaşındaki Elif Bilgin hem finalist olup hem de jüri özel ödülünü kazanmıştı. Elif böylece çevre, sağlık veya kaynak sıkıntısı gibi sorunlara yönelik fark yaratacak projesini hayat geçirebilmek için destek kazanmış oldu.
Elif bu başarısına gelme aşamasını anlatıyor:
"4 yaşında yazmaya ve okumaya başladım. Annem benimle başa çıkabilmek için bir sürü bilim dergileri ve kitapları almıştı. Ünlü mucitleri ve bilim adamlarını o yaşlarda tanımaya başladım. Yaşıtlarım evcilik oynarken ben kitap okumayı severdim. 8. sınıf öğrencisiyken rüzgarla çalışan araç projesiyle topraksız tarım yaptım. Ve soğan ürettim. Çalışmam 2 yıl sürdü. İlk olarak tarama yaptım. Akademik makaleleri inceledim. 12 denemenin 10’u da başarısız oldu. Arada bir pes etme süreci de yaşadım. Daha sonra bu projemi bir dönem ödevine dönüştürmeye karar verdim. Avokadoların bozulmaması için kullanılan kimyasal bir karışımı kendi bulduğum metoda uyguladım. Böylece başarı geldi."

Google Science Fair: Meet Elif Bilgin


20. Ve çok önemli işlere imza atan Bilim İnsanı Canan Dağdeviren (29)


Ve çok önemli işlere imza atan Bilim İnsanı Canan Dağdeviren (29)

Forbes dergisinin belirlediği "30 yaşından küçük 30 bilim insanı" listesinde 7. sırada yer aldı ve Harvard Üniversitesi’nin Genç Akademi Üyeliği’ne (Junior Fellow of Harvard) seçildi ve çok çok sayıda prestijli ödül kazandı.
Harvard Üniversitesinde yaptığı çalışmada cilt kanserinin teşhis edilmesinde kullanılacak cihaz geliştirdi. Dövme gibi vücuda yapıştırılan ve saç telinden yüz kat daha ince olan cihaz, damar sertliği ve uzun süreli tansiyon takibinde de kullanılabilecek. Dağdeviren, kalp atışını enerjiye dönüştürerek kalp pilinin ömrünü uzatan buluşa da imza atmıştı.
Dağdeviren, 5 yaşındayken, büyükleri ona dedesinin kalp yetmezliği nedeniyle öldüğünü anlatıyor. Bundan çok etkilenen Dağdeviren, kalp hastalıkları konusunda bir şey yapmaya karar veriyor. "Dedemin öldüğü yaşa gelene kadar mutlaka bir şey yapacağım. Kalbi yetmeyen insanları kurtaracağım" diye söz veriyor kendine.
Dağdeviren'in kalp için ürettiği çip, kalp atışlarının oluşturduğu enerjiyi elektriğe dönüştürerek çipi devamlı şarj ediyor ve bataryaya ihtiyaç duymadan çalışabiliyor. Kalp, diyafram ve akciğerlerin hareket enerjisini, elektrik enerjisine dönüştürerek, aynı zamanda depolama yeteneğine sahip bir aygıt geliştiren ve ona "Giyilebilir kalp pili" diyen Dağdeviren, vücut içine yerleştirilebilen bu aygıtı incecik bir film tabakasına benzetiyor.
Bilimkurgu filmlerinden fırlamış gibi bir icat olduğu ortada. Zekana hayranız Canan Dağdeviren.
Bir de söylemek istediği bir şey var: “Kadın fizikçi mi olurmuş diyenlere cevabımı bu aletlerle verdim!”

BONUS: Bedirhan... Türkiye'de Bilim Adamı Neden Yetişmiyor


Yetenekleriyle Dikkat Çeken Gelecekleri Parlak 20 Türk Genci

11 Ağustos 2015 Salı

Manevi Dünyanızı Zenginleştirin

Herman Hesse'den Manevi Dünyanızı Zenginleştirecek 24 Alıntı

 

Herman Hesse'den Manevi Dünyanızı Zenginleştirecek 24 Alıntı 

 

Hermann Hesse, Almanya'da doğmuş İsviçreli yazar ve ressam. 20. yüzyılın en önemli yazarlarından biri olan Hesse, ilk şiirini yirmi beş yaşında yazmıştır. 1904'te serbest yazarlığa başlamış olup romanları, öyküleri, denemeleri, şiirleri, politik makaleleri ve kültür alanındaki eleştirel yazılarıyla tüm dünyada 100 milyonu aşkın okura ulaşmıştır.
Kendini kanıtlama, kendi olma, yazarın kendini yansıtması, bireyin kendini aşması gibi temaları içeren Bozkırkurdu, Siddharta, Peter Camenzind, Demian, Narziss ve Goldmund, Çarklar Arasında ve Boncuk Oyunu romanları, yazarın en tanınan edebi eserleridir.
Hesse gibi oldukça manevi konuları ustalıkla işleyen bir yazarın en sevilen 24 alıntısını sizlerle paylaşıyoruz;

1. "Yalnızlık bağımsızlıktır."

"Yalnızlığı arzulamış, uzun yıllar içinde onu ele geçirmiştim. Soğuktu bu yalnızlık, orası öyle, ama sessizdi, yıldızların içinde dolanıp durduğu uzay gibi harikulade sessiz ve büyük."

2. Yaşamın müziği...

"Siddhartha kulak verip dinledi. Bütünüyle kulak verip dinleyen biri kesilmişti şimdi, kendini tümüyle dinlemeye vermiş, tümüyle boşalmış, tümüyle soğurup içine alan biri olmuştu. Dinleme sanatında öğrenilecek her şeyi öğrendiğini hissediyordu. O zamana kadar bütün sesleri sık sık işitmişti, ırmağın çıkardığı bu pek çok sesi; ama sesler bugün bir başka yankılanıyordu. Pek çok sesi birbirinden ayırt edemiyordu artık, neşelileri gözü yaşlılardan, çocuksuları erkeksilerden ayıramıyordu, bir bütünlük oluşturuyordu hepsi, özlemin yakınması ve bilen kişinin gülüşü, öfkenin haykırışı ve ölen kişilerin iniltisi, hepsi birdi şimdi, hepsi içi içe geçmişti, birbirine bağlanmış, binlerce kez birbirine sarılıp dolanmıştı. Ve tümü, bütün sesler, bütün amaçlar, bütün özlemler, bütün çileler, bütün hazlar, bütün iyi, bütün kötü şeyler, tümü birden dünyayı oluşturmaktaydı. Tümü birden yaşamın müziğiydi."

3. "Ve tüm şan ve şöhretler, tüm akıllılıklar, tüm ussal kazanımlar, insanlığın yücelik, büyüklük ve kalıcılığına yönelik tüm atılımlar yıkılıp gidiyor, maskaraca bir oyuna dönüşüyor."

4. "Yaşam konusunda bir fikrin vardı; içinde bir inanç, bir beklenti yaşıyordu; eylemlere, acılara, özverilere hazırdın."

"Ama yavaş yavaş anladın ki, dünya hiç de senden eylemlerde ve özverilerde bulunmanı istemiyor; yaşam, kahraman rollerine ve benzeri şeylere yer veren bir kahramanlık destanı değil, insanların yiyip içmeler, kahve yudumlamalar, örgü örmeler, iskambil oynamalar, radyo dinlemelerle yetinip hallerine şükrettikleri rahat bir orta sınıf evidir."

5. "Geçmişte olan, gelecekte olan hiçbir şey yoktur; her şey vardır sadece, şu an içinde varlık sahibidir."

6. "Sızlanıp yakınacaksın da eline ne geçecek? Her şeyin hayırlı bir yol izleyip olması gerektiği gibi olduğunu, hiçbir şeyin başka türlü olamayacağını gerçekten göremiyor musun?"

7. "Müzik gibisi var mıdır!"

"Durup dururken bir melodi gelir aklına, söylemeye başlarsın, sessiz, içinden yalnızca, varlığını melodi ile içirip doyurursun, melodi tüm güçlerine el koyar -ve sende yaşadığı sürece içindeki tesadüfi, kötü, kaba, kasvetli ne varsa silip atar, dünyayı da alır kapsamına, zoru kolaylaştırır, donup kalmış nesneleri kanatlandırır. Bir halk ezgisinin melodisi üstesinden gelebilir bütün bunların. Hele armoni! Katıksız bir uyumla bir araya getirilmiş seslerin kulağa hoş gelen ahengi, örneğin bir çan sesinde, insanın gönlünü tatlılık ve hazla besleyip doyurur; daha öncekilere gelip eklenecek her yeni sesle büyür, güçlenir bu ahenk, bazen insanın yüreğini öylesine yangına verir, hazla öylesine titretip ürpertir ki, bu kadarı başka hiçbir zevkin harcı değildir."

8. "Senin ruhun bütün dünyadır."

9. "Evet, geride kalmıştı hepsi, kadeh içilip boşaltılmış, onu yeniden dolduran çıkmamıştı."

"Yazıklanılacak bir şey yoktu, geçip gitmiş hiçbir şeye yazıklanmamak gerekiyordu. Yazıklanılacak tek şey şimdi'ydi, bugün'dü, yitirdiğim, sadece edilgen bir tutumla katlandığım, bana ne armağanlar sunmuş, ne beni fazla sarmış bu sayısız saatler ve günlerdi."

10. Her sevişmeden sonra...

"Haz vermeden haz alınamayacağını, her jestin, her okşayışın, her dokunuşun, her bakışın ne kadar küçük olursa olsun vücuttaki her köşenin kendine özgü bir gizle donatıldığını, bu gizi keşfetmenin, keşfeden kişiyi mutlu kılacağını öğrendi. Her sevişmeden sonra sevgililer birbirlerinden, biri ötekine hayranlıkla bakmadan ayrılmamalıydılar; hem yenmiş hem yenilmiş olmalı, herhangi birinde aşırı doymuşluk ya da bıkkınlık duygusu uyanmamalı, sömürdükleri ya da sömürüldükleri duygusuna kapılmamalıdır."

11. "Bilgelik keşfedilebilir, bilgelik yaşanabilir ama bilgelik başkasına anlatılamaz ve öğretilemez."

12. "Asla bir insan ya da bir eylem tümüyle Sansara, tümüyle Nirvana değildir."

"Asla bir insan tümüyle kutsal ya da tümüyle günahkar olamaz."

13. "Günaha pek çok gereksinim olduğunu kendi bedenimde ve kendi ruhumda yaşadım..."

"...diretmekten vazgeçip dünyayı sevmeyi öğrenmek, onu kendi arzuladığım, kendi hayalimde yaşattığım bir dünyayla, kendi uydurduğum bir mükemmellikle karşılaştırmayıp nasılsa öyle bırakmak ve onu sevmek, gönülden onun içinde yer almak için şehvete, mal ve mülke, kendini beğenmişliğe gereksinim duydum, en rezilce umarsızlıklara kapılmayı gereksindim."

14. "Evet, benim mezarımın başında cübbeleri ve duygusal hristiyan kardeşler sözleriyle o leş kargalarından hiçbiri bulunmayacaktı!"

"Ah, nereye baksam, düşüncelerimi nereye yöneltsem, hiçbir yerde beni bekleyen bir sevinç, bana yollanmış bir çağrı, beni kendine çekecek birşey yoktu. Herşeye kokuşmuş bir kullanılmışlığın, kokuşmuş yarı memnunlukların pis kokusu sinmişti; herşey eskimiş, sararıp solmuştu, gri, peltemsi, tükenmiş durumdaydı herşey."

15. "Bu, kayıkçının en büyük erdemlerinden biriydi: Dinlenmesini onun kadar iyi bilen az kişi çıkardı."

"Hiç bir şey söylemese bile, konuşan kişi, ağzından çıkan sözlere Vasudeva’nın nasıl suskun, açık yürekli, bekleyerek ruhunun kapılarının açtığını, konuşulan sözlerden nasıl hiçbirini kaçırmadığını, hiç sabırsızlık göstermediğini, ne övgü, ne yergiye başvurduğunu, yalnızca dinlediğini hissederdi hemen. Siddhartha böyle bir dinleyiciye açılmanın, böyle bir dinleyicinin yüreğine kendi yaşamını, kendi arayışlarını ve çilelerini gömmenin nasıl bir mutluluk olduğunu seziyordu."

16. "İlk kez tadıyordum ölümü ve ölümün tadı acıydı, çünkü doğmaktı ölüm, korkunç yenilikler karşısında duyulan dehşet ve ürküntüydü."

17. "Hiçbir insan yüzde yüz kendisi olamamıştır ama yine de herkes gücü yettiğince ilerler bu yolda, kimi biraz daha gözü açık, kimi biraz daha gözü kapalı."

18. "Oysa ben hep dışarıdaydım, hep kıyıda kenarda kalacaktım; tek başıma, güven duygusundan uzak, içi sezgilerle dolu ve bir kesinlikten yoksun yaşayıp gidecektim hep."

19. "Erkekleri görüyordum; bugün arzuyla, yarın bıkkınlıkla kahroluyor, yana yakıla seviyor, sevgilere hoyratça son veriyor, hiçbir sevgiye güven beslemiyor, hiçbir sevgide mutluluğu bulamıyorlardı."

"Kadınları görüyordum sevgiden yanıp tutuşan; aşağılanmaları ve dayakları sineye çekiyor, sonunda kapı dışarı ediliyorlar, ama bağlandıkları erkekten yine de kopamıyor, kıskançlıkları ve horlanmış sevgileriyle onurları çiğnenmiş, köpeksi bir sadakat sergiliyorlardı."

20. "Her insanın yaşamı, onu kendine götüren bir yoldur, bir yol denemesi, bir yol taslağıdır."

"Hepimiz aynı derinliklerden çıkıp geliriz ama bir taslak, derinliklerden çıkıp gelen bir yaratık olarak her birimiz kendi öz amacımıza varmak için uğraşıp didiniriz."

21. "İnsanların büyük çoğunluğu, düşen bir yaprak gibidir, kapılıp gider rüzgarın önüne, havada süzülür, dönüp durur, sağa sola yalpalar vurarak iner yere.."

"Pek az kişi de vardır, yıldızlara benzer, belli bir yörüngede ilerler durur, hiçbir rüzgar varamaz yanlarına, kendi yasalarını ve izleyecekleri yolu kendi içlerinde taşırlar."

22. "Bilinmesi gereken şeyleri insanın kendisinin tatması daha iyidir."

"Dünya zevklerinin ve dünya malının insana hayır getirmeyeceğini daha çocukken öğrendim. Hanidir biliyordum bunu, ama ancak şimdi yaşadım. Ve şimdi biliyorum, belleğimle değil, gözlerimle, yüreğimle, midemle biliyorum böyle olduğunu. Ne mutlu bana ki, biliyorum artık!"

23. "Bir babadan çocuğuna burnu, gözleri, hatta zekası kalıtım yoluyla geçebilir, ama ruhu asla. Her insan yeni bir ruh taşır kendisinde."

24. "Zaman gerçek değildir.

"Asla bir insan tümüyle kutsal ya da tümüyle günahkar olamaz. Böyle gibi görünmesi, yanılmamızdan, zamana gerçek bir nesne gibi bakmamızdandır. Zaman gerçek değildir. Zaman gerçek değilse, dünya ile sonsuzluk, acı ile mutluluk, kötü ile iyi arasında var gibi görünen çizgi de bir yanılgıdan başka bir şey değildir."

                                                                                                                                     e-koc